Kurbağa Prenses

Kurbağa Prenses

Eksi 18

Overview

Kurbağa Prens masalından yola çıkarak yeniden yazan yazar: Dilek Yılmaz Kurbağa Prens masalı, Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler, Kırmızı Başlıklı Kız ya da Uyuyan Güzel gibi en çok bilinen dilden dile anlatılan masallardan biridir. Her masalda olduğu gibi burada da iyiler kötüler, kahramanlar ve kahramanlıklar, macera ve merak, en sonunda ise mutlu son vardır. Mutlu son çocuk edebiyatının neredeyse olmazsa olmazıdır. Kahraman çıktığı yolculuk boyunca çeşitli sıkıntılar yaşar, acılarla yüzleşir ama bunlarla başa çıkmayı da bilir. Geleceği umutla hayal edebilmek önemlidir. İşte tam da bu nedenle masallarda alınacak derslerin yanı sıra mutlaka ama mutlaka bizi umut etmeye yönlendirecek bir mutlu son olur.

Gel gelelim yukarıda örneklerini saydığım masallarda eskide kalmış artık yeniden yorumlanması gereken şeyler de vardır. Örneğin neden hep kurtarıcı bir prenstir? Bu işi pekâlâ prenses de yapabilir. Neden bu masallar günler geceler süren düğünlerle biter? Belki genç prens ve prensesin farklı hayalleri de vardır. İsterlerse elbette evlensinler ama belki birlikte dünyayı gezmek isteyecekler, yeni keşifler yapacaklar ya da aldıkları hayat derslerini halklarına da aktaracaklar ve böylece daha iyi bir dünya inşa edecekler. Belki de bunların hiçbiri olmayacak ve sadece iyi birer dost olacaklardır.

İşte tam da bu noktada ERGODİK MASALLAR devreye giriyor. Bilinen bir masalı yeniden kurma şansı veriyor. Benim üzerinde çalıştığım masalda; güzel çirkin kavramının bir yanılsama olduğu, verilen sözlerin tutulması gerektiği, her zaman iyilerin kazanacağı gibi önemli ve değerli mesajlar vardı. Ancak bir kızı mutlaka bir erkeğin kurtarması gerektiği, güzelliğe âşık olunmasının olağan bir durum olduğu ve yaşanan maceranın mutlu bir evlilikle sonlanması gibi çağımızın dışında kalmış durumlar da vardı. Ben bu durumları biraz değiştirdim.

Masalımın kahramanları iki kız. Prenses oldukları için korunaklı ve varlık içinde büyümüşler. Çevrelerine karşı duyarsızlar. Her şeye hükmedebileceklerini düşünüyorlar. Orijinal masalın ana iskeletini bozmadan okuyuculara farklı sonlar oluşturma imkânı tanıdım ama bunların hiçbiri günler boyu süren bir düğün değildi. Masalın interaktif olması okuyucunun katılımcı olmasını, düşünmesini, kendisine sunulan sonlarla yetinmemesini sağlıyor. Hayal gücünü tetikleyen bir çalışmaya dönüşüyor. Masallar sadece küçüklere mi anlatılır? Hayır. Belki de en çok biz büyüklerin masal dinlemesi, anlatması ve üretmesi gerekir. Dünyamızın yepyeni umut dolu masallara ihtiyacı var.

Eksi 18 Edebiyat Topluluğu Üyesi Dilek Yılmaz

Labels