Popüler masallar yazıldığı dönem için harikalardı. Bu sebeple, Alaaddin'in Sihirli Lambası masalı gibi masalları hala nesilden nesle aktarıyoruz. Peki bu masallar günümüz toplum yapımıza ne kadar hitap ediyor?
Bu sorunun cevabına geçmeden önce "Neden Alaaddin değil Ayşegül?" sorusunu cevaplayalım. Çünkü kadınlar da toplumun bir parçasıdır. Kadınlar da toplumda önemli roller alabilir. Kısacası kadınlar da başarabilir.
Ayşegül'ün Sihirli Lambası masalının tamamını mobil uygulamamız uStory üzerinde okumak için buraya tıklayın.
Alaaddin'in Sihirli Lambası ve Masalların Çocuk Gelişiminde Önemi!
Önce masal nedir bunu anlayalım. Gerçeküstü unsurlarla donatılmış olan masallar gerçek hayata dair hikâyeler anlatır ve kullanılan her ögenin, kavramın, çocuğun dünyasında bir karşılığı vardır. Devler, cüceler, periler, padişahlar, sultanlar, büyücüler, cadılar çocukların hayal gücünü beslerken, içinde bulunduğumuz erkek egemen sistemin devamının sağlanmasında önemli rol oynarlar. İşte tam bu noktada masalların çocuğu hangi bakış açısıyla hayata hazırladığı önem kazanır.
“Alaaddin’in Sihirli Lambası” masalı, gerçek ve doğaüstü güçlere vurgu yapan “sihir” kelimesiyle daha başlangıçta başkahramana büyük güçler yükler ve bu gücü elinde tutma yetisini Alâaddin’e yani bir erkeğe verir.
Ergodik masal çalışmamızdaki hedeflerimizden biri, birden fazla sonu olan masallar yazmaktı. Diğer hedefimizse toplumsal cinsiyet eşitliği, barış, doğayla barışık yaşamak gibi güncel değerleri masalımıza taşımaktı.
Kadınlar özgürce hayatını yaşayabilir!
Biz Ayşegül’ün Sihirli Lambası masalını yazarken toplumsal cinsiyet eşitliği konusuna özel önem verdik. Hedefimiz, bireylerin yeteneklerini özgürce sergileyebilecekleri ortamı masalımızda oluşturmak, okurları, binlerce yıl öncesinin değer yargılarıyla değil günümüz kavramlarıyla hayata hazırlamaktı. Kızların, istemedikleri bir hayatı yaşamaya zorlanamayacağını, hayattaki tek seçeneklerinin evlilik olmadığını, hayallerini gerçekleştirme konusunda en az erkek çocukları kadar haklarının ve yeteneklerini olduğunu vurgulamak çalışmamızın bir diğer önemli hedefiydi.
Kadınlar kurtarılmaya muhtaç değildir!
Klasik masallarda, çoğunlukla kurtarılmayı bekleyen “edilgen, mağdur, kendine yetemeyen” olarak sunulan “iyi kadınlar / kızlar” erkekler tarafından kurtarılmayı bekler. Bu kalıbı kırmak için biz, erkek karakter yerine Ayşegül’ü başkahraman yaptık. Amacımız, “Maceraya atılmak yalnızca erkeklere özel değildir. Kızlar da cesurdur, istedikleri takdirde maceraya atılacak güç ve yetenektedir. Kendi sorumluluklarını alarak iyiyi kötüyü ayırt edebilirler,” fikrini okura vermekti.
Alaaddin'in Sihirli Lambası Değil, Ayşegül'ün Sihirli Lambası
Kaleme aldığımız interaktif masalın içeriğinden bahsedelim.
Ayşegül, gerçekten de lamba cininin yönlendirmesiyle masal boyunca, yavaş yavaş kendi yaşamının sorumluluklarını yüklenebilen, kararlar alabilen hatta deneyimledikleriyle çevresindeki hemcinslerine yol gösteren yani sürekli kendini geliştiren biri olma yolunda ilerler. Onun başlangıçta tembel olarak kurgulanma amacı, tembel insanların da sorumluluk verildiğinde değişebileceğini göstermektir.
"Her çocuk müthiş bir potansiyelle dünyaya gelir. Yaşam içerisinde çevresi doğrultusunda gelişir ve değişir."
Lamba cini masalımızda sadece verilen emirleri sorgusuz sualsiz yerine getiren olağanüstü bir varlık olmaktan çıkartılmıştır. Karakter özelliği değiştirilmiş, Ayşegül’ün erginlenme sürecine destek olan bir kimliğe sokulmuştur. Bu yapılırken masaldaki fantastik öge olan lamba cini aynen korunmuştur.
Orijinal masaldaki gibi sadece sahibi, yani Ayşegül istediği zaman lambadan çıkar, kızla iletişime geçer. Lamba onun her istediğini yapmakla yükümlüdür ancak öncesinde kız, cinin soracağı iki soruyu yanıtlamak durumunadır. Ayşegül hangi yanıtı verirse versin, cin onun isteğini yerine getirir. Yanıtlarına hiç müdahale etmez. Her seçenek onun erginlenmesine yardımcı olacak süreci başlatır. Tıpkı gerçek yaşamda olduğu gibi. Böylece lamba cini bir anlamda hayatımızdaki gerçek dostlarımız gibidir. Yanlışa düşmemesi için Ayşegül’ü sağduyuya, düşünmeye, olayları tarafsız bir gözle irdelemeye yönlendirir.
Annesiyle yaşadığı yoksul hayat nedeniyle zenginliği önemseyen Ayşegül yol ayrımlarından birinde kral ve üç kızıyla tanışır. Onlar ülkenin en zengin insanları olmakla birlikte pek çok sorunları vardır. Özellikle prenseslerin kendi hayatları hakkında hiç söz hakkı yoktur. Özgür ruhlu bir karakter olarak Ayşegül prenseslere yardımcı olur. Onlara bilginin kıymetini öğretir ve kızlara babalarını bilgiyle yenmelerini öğütler. Böylece masalımızda gerçek gücün kaba kuvvette değil bilgide olduğunu öne çıkarmış olduk.
Masalın karar verme ve sonuçlarıyla yüzleşmeye katkısı
Bilindiği gibi, hayatın akışı içinde yaşanan olaylar sonucunda verilen kararlarda deneyimlerin önemi büyüktür. Başımıza gelenler sayesindeki olgunlaşırız, farkındalık geliştiririz ve değer yargılarımızda değişmeler olur. Olayları sorgulamak, yanlışlardan ders çıkarmak önemlidir. Masalımızda bunları sağlamaya çalıştık.
Kraldan yola çıkarak “İktidar sahipleri her zaman güçlüdür, onların buyruklarına uymak zorunludur,” algısını kırmak, “Günümüzde gerçek güç nedir?” sorusunu sordurmak istedik. Hangi yaşta hangi konumda olursa olsun her birey için öğrenmenin ve bilginin değerini anlatmaya çalıştık.
Alaaddin'in Sihirli Lambası ve Ayşegül'ün Sihirli Lambası Karşılaştırma
Alaaddin'in Sihirli Lambası ve Ayşegül'ün Sihirli Lambası karşılaştırmasını birkaç farklı açıdan yaptık.
Masalda Korunan Ögeler
Anne ve çocuğunun yoksul bir yaşamları vardır.
Zengin görünümlü kötü niyetli bir adam başkahramana yanaşır. Sihirli bir lambanın peşindedir. Niyeti kendisinin giremeyeceği bir yerde olan lambayı çocuğa aldırmak ve sonra çocuğu öldürmektir. Fakat kötü emellerine erişemez. Kötü adamın sihirli yüzüğü ve lamba kahramanın eline geçer. Lamba cini kahramanın her istediğini yerine getirir. Masalın sonunda kahraman ve annesi artık mutlu bir yaşam sürerler.
Masalda Değiştirilen Ögeler
Lambanın peşindeki adam, lambanın durduğu mağaraya girmesi için Alaaddin’e gümüş para teklif ederken, aynı adam Ayşegül’ü onurlandırır. Ülkedeki büyücünün “Bu işi sadece Ayşegül isimli bir kız başarabilir,” dediğini söyler.
Alaaddin çalışkan bir çocukken yeni masalda Ayşegül'ü tembel fakat cesur bir kız olarak kurguladık.
Çalıştığı halde yoksulluktan kurtulamayan Alaaddin’in lamba cininden ilk isteği, “Bize bir masa donat,” olurken Ayşegül bir saray ister.
Masala Eklenen Fantastik Ögeler
Yutan Göl
Kimsenin giremediği bu gölde yüzmekten korkmayan tek kişi Ayşegül’dür. Oysa kahramanımız masalsı özellikleri olmayan sıradan bir çocuktur. Yüzmedeki başarısıyla yine cinsiyetçi yaklaşımdaki cesur/korkak algılarını yıkmak hedeflenmiştir. Öte yandan bu göl aynı zamanda kötüleri de cezalandırır konumdadır. Lambanın peşindeki kötü niyetli adam Ayşegül’ü gölde öldürmek isterken suya düşer ve göl tarafından yutulur.
Toprak Cini
Toprak cini, emeğin her kapıyı açacak bir anahtar olduğunu, çaba harcamadan topraktan verim alınamayacağını öğretir Ayşegül’e.
Kralın Hizmetindeki Dev
Devin yaptıkları sayesinde, iyice emin olmadan kimsenin sözüne inanmamayı, birisini suçlamadan önce etraflıca düşünmek ve araştırma yapmak gerektiğini öğrenir kahramanımız.
Ayşegül'ün Sihirli Lambası'nda En Çok Dikkat Ettiklerimiz
- Emeğin önemi,
- İstenen bir şeye hak ederek ulaşmanın değeri,
- Sebep sonuç ilişkileri kurma becerisi,
- Eğitimin, bilginin değeri,
- Karşılaşılan sorunlar konusunda sorgulamanın önemi,
- Bireyin hakları,
- Çocukların eğitim, gezme, dolaşma, hayatı keşfetme hakkı üzerinde durduk.
Ayşegül'ün Sihirli Lambası Seçimli Masal
Ayşegül’ün Sihirli Lambası, etkileşimli (interaktif) bir masal olup dört farklı sonla bitmektedir. Her son çocuğa önemli deneyimler ve bilgiler kazandırmaktadır.
Oysa klasik masallar tek bir sonla biter. Masalı dinleyen ya da okuyan çocuk, anlatılanlara şaşırsa da olduğu gibi kabul eder. Elbette şu neden olmuş, bu neden olmuş, diye sorular sorar ancak masalın sonunu değiştiremez ya da gidişini çeşitlendiremez.
Etkileşimli masal, çocuğu edilgenlikten kurtaran yazınsal biçimdir. Okurun, kendisine sunulan seçenekler üzerine kafa yormasını sağlar. Böylece çocuk seçimleriyle, masalın sonunu kendi belirler. Eğer isterse diğer sonlara da ulaşabilir. Her sondan kendine farklı dersler çıkartabilir. Birden fazla sonu olan masallar böylece okurun içinde yer alabileceği gerçek maceralara dönüşür.
Gönül Çatalcalı – Nalan Yılmaz